Günümüz üreticilerinin büyüme ve toplam verim almada karşılaştıkları en önemli problemlerden birini, kalifiye çalışan bulmakta yaşadıkları zorluklar oluşturuyor. Üstelik yakın zamanda yapılan araştırmalar ve düzenlenen raporlar, en azından kısa vadede bu duruma ilişkin bir değişiklik olmayacağını ortaya kokuyor. Örneğin Deloitte ve Manufacturing Institute tarafından hazırlanan yetenek açığı araştırmasında, önümüzdeki 10 yıl boyunca oluşacak 4,6 milyon üretim pozisyonunun yarısından fazlasının boş kalacağı öngörülüyor.
Ancak üretim sektöründe kalifiye çalışan bulmaktan çok daha önemli ve ciddi bir problem var: İş kazaları… Üretim süreçlerinde potansiyel tehlike bulunan birtakım işler, ciddi yaralanma veya ölümle sonuçlanan üzücü durumlara yol açabiliyor. Aynı şekilde kirli ortamlar, ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. 2018 yılında, 115 bin 500’ün üzerinde üretim çalışanı ve 17 bin depo çalışanı kazalar nedeniyle işe gelemedi.
Diğer yandan bu kazalar finansal ve operasyonel açıdan da ciddi kayıplara yol açıyor. İş kazaları nedeniyle ortaya çıkan dolaylı masraflar, doğrudan masrafların 20 katına kadar ulaşabiliyor.
Kanadalı raf sistemleri üreticisi Etalex’in, makas pres önüne koyacağı emniyet muhafazası için yeterli yeri yoktu. Bu nedenle alma-bırakma görevlerinin güvenli bir şekilde yerine getirilmesi için esnek ve kullanıcı dostu bir robota ihtiyaçları vardı. UR10, bu işlem için harika bir seçenekti! Etalex’in makine operatörü Richard Clive, UR10 cobot'un çalışma alanlarını yüzde 100 daha güvenli bir hale getirdiğini şu sözlerle anlatıyor: Önceden ellerimizi makas presin yakınına koymamız gerekirdi ve bu nedenle her zaman bir kaza olma olasılığı vardı. Universal Robots ile birlikte yaralanma ihtimalimiz ortadan kalktı.
Çalışanları tehlikeli işlerden kurtararak güvenli ve verimli alanlara kaydırmada en etkili yöntem ise otomasyona geçmek. Universal Robots’un insan-robot iş birliğine dayalı (kolaboratif) cobot’ları, otomasyon süreçlerine tamamıyla dahil oluyor. Üretim proseslerinde sürekli tekrar eden, manuel yapılan, zorlu ya da riskli işleri cobot’ların üstlenmesi, iş güvenliğini üst düzeye taşırken kaliteli ve verimli bir yapı kurmaya da olanak tanıyor.
İşçilerle herhangi bir güvenlik bariyeri olmadan yan yana çalışabilen endüstriyel robot kolu olan cobot’ların çalışma şekli de aslında insana benziyor. İnsan hızında çalışan cobot’ların kaldırdığı yük, genellikle insanlarla aynı düzeyde. Cobot’lardan çok daha büyük olan ve daha hızlı çalışan endüstriyel robotlar ise çalışanlar için tehlike arz edebildiğinden çoğu zaman güvenlik bariyeri içinde kullanılabiliyor. Geleneksel robot ya da üretim ekipmanlarının yeteneklerinin çok daha ötesine geçebilen cobot’lar, çalışanların korunması için de sağlıklı bir ortam sunuyor.
Mühendis seviyesinde programlama gerektiren geleneksel robotların aksine cobot’lar akıllı telefon kullanan herkesin rahatlıkla öğrenebileceği kolaylıkta tasarlanıyor. Böylelikle robot ya da programlama alanında formel eğitim ihtiyacı ortadan kalkıyor. Universal Robots, cobot kullanmayı öğrenmek isteyenler için UR Akademi iş birliği ile ücretsiz online eğitim imkânı da sunuyor. Bu sayede dileyen herkes yalnızca 87 dakikada cobot programcısı olabiliyor. Ek olarak, cobot’un çeşitli görevlerde kullanılabilmesi sayesinde zaman, çaba ve maliyet de önemli ölçüde azalıyor.
Tayvan’da faaliyet gösteren enjeksiyonlu kalıplama şirketi BTC Mold, Universal Robots’un kolaboratif robotlarını kullanarak iş kazası riskini azalttı ve böylece iş yerini çalışanlar için daha güvenli bir hale getirdi. Daha önce işçiler keratalarla defalarca eğilerek ergonomik olarak zor olan kutuları paketleme işini manuel olarak gerçekleştiriyordu. Şimdi ise bu iş cobot’lar tarafından yapılıyor.
Cobot’ların çalışanların zamanlarını boşa çıkarmaları, insanların modern üretim çağı için yeni beceriler kazanmalarını sağlıyor. Bu da daha yüksek verimliliğe ve nihayetinde hızlı yatırım getirisine imkân tanıyor. Cobot’ların, doğaları gereği güvenli olan tasarımlarının yanı sıra verimlilik sağlamaları, yeni otomasyon teknolojilerinin kullanıldığı üretim ortamlarında yaşanabilen yaralanmaların yaygın sebeplerini yüzde 72’ye kadar azaltıyor. Buna ek olarak, hastalık, yorgunluk gibi sebeplerle yaşanan iş gücü kayıplarının da önüne geçiliyor. Tüm güvenlik kontrollerini istisnasız uygulayan cobot’lar; otomosyonlu makine besleme, kaynak ve montaj gibi potansiyel tehlike arz eden işlerden etkilenmiyor. Kısacası, verimlilik ve kalite artışını daha güvenli iş yerleriyle birleştiren cobot’lar, üretimdeki nitelikli iş gücü açığının çözümünde en etkin yöntemlerden biri olarak ciddi avantajlar sağlıyor.