Tüm dünyanın sorunu haline gelen nitelikli iş gücü açığı konusunda Deloitte'un raporuna göre; iş gücü açığı zorlukları sebebiyle ABD’de nitelikli iş gücü bulmakta zorluk yaşayan üretici oranı yüzde 89, İngiltere’de donanımlı personel bulma zorluğu yaşadığını söyleyen üretici oranı ise yüzde 81. Aynı raporda Almanya’da iş gücü açığından dolayı elde edilemeyen gelirin beklenen değeri ise 77,93 milyar dolar. Başka bir araştırma şirketi ManpowerGroup’un 2019 Yetenek Açığı Raporu'na göre; yetenek açığı tüm dünyada artıyor. Dünya genelinde her 100 işverenden 54'ü yetenekli iş gücü bulmakta zorlandığını belirtiyor. Bu oran, bir önceki araştırmanın sonuçlarına göre yüzde 9'luk bir artışa işaret ediyor. Türkiye'deki yetenek açığı ise yüzde 51 olarak ölçülüyor.
Teknolojilerin, sadece insanların yapabileceğini düşündüğümüz işleri yapmakla kalmadığı, aynı zamanda bu işleri her geçen gün insanlardan daha iyi yapabildiği yeni bir dijital çağın eşiğindeyiz. Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin gelişme hızları farklı ülkelerde değişiklik göstersede, araştırmalar bu teknolojilerin benimsenmesinin dünya ekonomisinin yüzde 50’sini etkileyebileceğini gösteriyor. Tekrar eden ve manuel yapılan işler, personel sıkıntısı nedeniyle tam kapasiteyle çalışamama, tehlikeli iş ortamları, geleneksel üretim ortamlarında çalışma zorluğu, verimlilik sıkıntıları gibi sebeplerden dolayı iş gücü zorlukları ortaya çıkınca nitelikli eleman bulma konusunda şirketler sıkıntı yaşıyor. Bu durumda devreye girecek olan cobot’lar, en sıkıcı, tekrarlayan ve yaralanma riski taşıyan işlerde insan çalıştırma ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Kolaboratif robotlar, çalışanlara daha güvenli çalışma ortamları sağlarken yaratıcılıkları ile problem çözme becerilerini kullanmalarına da imkan tanıyarak çalışan memnuniyetini artırıyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 2019 yılında açıklanan verilere göre, dünyada her yıl iki milyon kişi iş kazasında hayatını kaybediyor, 270 milyon kişi yaralanıyor. Meslek hastalığına yakalananların sayısı ise 160 milyon kişiyi buluyor. İş kazalarını ve yaralanmaları en etkili yöntemlerden biri de insanlarla birlikte çalışan ve tüm zorlu işleri üstlenen koloboratif robot (cobot) kullanmak. Monoton ve tekrarlayan fiziksel işler hem çalışanları zorlarken hem de yüksek maliyetli işçi yaralanmalarına neden olabilir. Cobot’ların kullanıcı dostu, kolay programlanabilirliği ve KOBİ’ler için bile kolayca satınılabilirliği en avantajlı yanlarıdır. Bir yandan çalışanları tehlikeli, riskli zorlu ve tekrarlayan yaralanmalara neden olabilecek işlerden koruyan bu endüstriyel robot kolları, aylar içinde yatırım geri dönüşü sağlarlar ve yıllarca bakım gerektirmeden çalışabilirler.
Universal Robots tarafından üretilen iş birliğine dayalı robotlar, dünya genelinde on binlerce küçük ve orta ölçekli üretim tesisinde kullanılmaktadır. Çalışanlarla aynı ortamda iş birliği içinde kullanılan cobot'lar, üretim süreçlerinde sürekli tekrar eden, manuel yapılan, zorlu, riskli veya kirli ortamlarda yapılan işleri üstlenen endüstriyel bir robot koludur. Herhangi bir güvenlik bariyeri olmadan güvenle (risk değerlendimesine bağlı olarak) insanlarla yan yana çalışabiliyor ve ileri teknolojisi sayesinde insanların zarar görmeden çalışabilmelerini sağlıyor. Hafif ve kompakt yapısıyla en zorlu alanlara dahi taşınabilen cobot’lar, bu sayede insanların kaza ve meslek hastalığı riski düşük alanlarda çalışmasına olanak tanıyor.
Türkiye’de; işverenlerin doldurmakta en çok zorlandığı pozisyon nitelikli işçi. Yetenek açığının yüzde 51 olarak ölçüldüğü Türkiye, dünyada 25’inci sırada yer alıyor.
|
|
|
|
|